Murat Padak | Kişisel Web Sayfası

Dini Nikah

Dini Nikah

İmamlık yaparken bazen nikah kıymaya giderdim. Kapıda ya da evin içinde beni biraz bekletirlerdi. Sebebini sorunca gelin müsait değil, derlerdi. oda müsait olunca bakardım ki, gelinin omuzlarına birer yazma, başına bir kaç yazma atmışlar, kol kısımlarına da başka yazma… Yani gelinin gelinliği pek de uygun olmadığı için yama ile kapatmaya çalışmışlardı. Gittiğim çoğu yerde durum aşağı yukarı böyleydi.

Günün birinde dayanamadım. Düğün sezonu açılmadan düğünle ilgili bir hutbe hazırladım. İki kişinin havaya kaldırdığı Kur’an’ın altından baldır bacak açık gelinin geçmesinden, davulcu, zurnacı, düğünlerdeki israf, gösterişe değindim. son olarak dedim ki: Bu gelin sabahtan beri davulcunun karşısında oynuyor haram değil, zurnacının karşısında oynuyor sıkıntı değil, orkestranın karşısında hopluyor zıplıyor günah değil, herkesin karşısında her tarafı açık bir şey olmuyor da neden nikah kıyarken gelini battaniyeye sarar gibi çıkartıyorsunuz? Herkes namuslu da hoca mı namussuz? ya da herkesin görmesi caiz de hocanın görmesi mi caiz değil?

Tabi şunu da ekleyeyim. Bu işin espri kısmıydı. Halkımız günah-sevap-haram gibi konularda ne kadar yanlış yaparsa yapsın hocayı temiz görürler. onu kendi işlerine ortak etmek istemezler. Hoca’nın karşısına battaniye ve yazmalara sarılmış gelin hocaya ve dine olan hassasiyetlerinden geliyor.

Hocalar kendilerine verilen bu değeri bilmeleri gerekir. Hocaya verilen değer ise hocanın şahsıyla ilgili değildir.Hocanın taşıdığı görev ve sorumluluktan yani dini hassasiyetinden geliyor. Eğer böyle bir derdi yoksa onu zaten içkili düğüne bile davet ederler.

Murat Padak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz