Zengine zekât farz iken, fakire farz değildir. Sağlıklı olana hac ibadeti farz iken sağlığı yerinde olmayana farz değildir. Zengin kendi durumuna göre nafaka verir, fakir de kendi durumuna göre..

Allah hiç kimseye, verdiğinden fazlasını yüklemez. Kimseye, gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.

Ama adam gidiyor yirmi beş yıllık kredi borcu altına giriyor. Sonra da Allahım, Allahım beni bu yükten kurtar diyor. Hâlbuki Allah, kimseyi böyle bir borcun altına girmeye ne teşvik etti ne de emretti!

Adam bir dükkan tutuyor, on binlerce lira masraf ediyor, bir aşirete yetecek kadar mal ile dolduruyor. Sonra işler yolunda gitmedi mi Allahım, Allahım beni bu sıkıntıdan kurtar diyor.

Nişan ve evlilik eşyaları alan gelin ve damat adayı saray için yapılmış perde, koltuk, mefruşat, mutfak eşyası vb. ürünler alıyor. Sonra bu eşyaların sığacağı bir ev tutuyor. Gün gelip ödeme kapıya dayanınca Allahım, Allahım bizi bu ağır yükten kurtar diyor.

Şimdi herkes vicdanına danışsın! Aldığımız araba, kullandığımız cep telefonu, bilgisayar, evde mutfak, oturma odası, yatak odasındaki televizyon, eve aldığımız eşyalarımız, eşarp, manto, kaban, palto, ayakkabı ve diğer tüm eşyalarımız, taksidini ödediğimiz ev hangisini alırken dikkat ettik!

Gücümüzün yettiği kadarını mı aldık?
Yoksa mahalle baskısı,
Beğenme ve beğenilme arzusu,
Gösteriş,
İsraf,
Modayı takip ediyor olduğumuz için mi aldık?

Eğer bizler Allahın bize verdiği kadarıyla, gücümüzün yettiği kadarıyla yaşamaya, almaya, kiralamaya, sahip olmaya çalışsaydık bu kadar sıkıntı çekmezdik.

Allah en iyi bilendir! 

Murat Padak