İslamın ilk hicreti Mekke’den Habeşistana(Bugünkü Etiyopya) olmuştur.
Mülteci müslümanların sözcüsü Cafer bin Ebu Talip Habeş kralı NECAŞİYE HİTABEN ŞÖYLE dedi:

“Mekkeliler bize olan zulümlerini, baskılarını ve işkencelerini artırıp, dinimizi yaşamamıza engel olunca biz de SENİN ÜLKENE HİCRET ETMEYE KARAR VERDİK. SENİN ÜLKENİ BAŞKALARININ ÜLKESİNE TERCİH ETTİK. SANA KOMŞU/VATANDAŞ OLMAYI ARZULADIK. SENİN ÜLKENDE ZÜLME UĞRAMAYACAĞIMIZI UMUYORUZ EY KRAL!”

Habeş kralı müslüman değildi. Ama Mazluma sahip çıkıyordu.
Bugün iltica hareketleri devam ediyor. Ama bu ilticalar çok farklı!
Müslüman ülkelerinden yapılan hicretler!
Dinini Şam’da yaşayamayan bir müslüman İtalya’da yaşayabiliyor! Ne garip değil mi?

İnancını Irak’ta anlatamayan bir müslüman Paris’te bağıra bağıra dinini, inancını haykırabiliyor! Ne garip değil mi?

Başörtüsü ile kendi ülkesinde yaşayamayan bir hanımefendi Londra’da en popüler üniversitede okuyabiliyor! Garip değil mi?

Sünni olduğunu İranda gizleyen bir müslüman Madrid’de haykırabiliyor!

Her birisi birbirinden garip!

Umuda yolculuk yapan müslümanlar var
Umutların yeşerdiği toprakları bırakarak
Teknelerde balık gibi istiflenmiş
Kamyon kasalarında gizlenmiş
Kimden kaçıyorlar?
Nerden kaçıyorlar?
Nereye kaçıyorlar?
Zalim müslümanın eline düşmemek için kaçıyorlar!
Şamdan kaçıyor
Bağdat’tan kaçıyor
Yemenden kaçıyor
Filistinden kaçıyor
İtalyaya kaçıyor
Fransa’ya kaçıyor
Almanyaya kaçıyor
Amerikaya kaçıyor

Ne acı değil mi MÜSLÜMAN ÜLKENİN MÜSLÜMAN (!) YÖNETİCİSİNDEN GAYRİ MÜSLİMLERİN YÖNETİCİSİNE KAÇMAK?
Evet, çok acı!
Cehennemden daha acı!

Murat Padak