3- Her filmde bir tane din adamı rolünü oynayan bir hain, bir ar namus düşmanı, bir sahtekar, bir devlet düşmanı, bir ilim düşmanı olmalıydı.

4- Öyle ki insanlar hem gülmeli, hem de gülerken din adamlarından da soğumalıydı.

5- Eski kuşak bunu çok gördü. Özellikle bazı yönetmenlerin filminde olmazsa olmaz bir rol sahte bir hocaya verilmiştir.

6- Yeni dönem filmlerde ise değişen bir şey yok. Din ile, diyanet ile, din adamları ile, dindar halk ile alay etmenin en ucuz yolu sinema, film, dizi adı altında alay etmek. Bahanesi de kolay. Altı üstü bir film! Abartacak bir şey yok!

7- Sadece bununla kalmadılar. Şaban kelimesi Türkçe sözlükte “bön, aptal” anlamlara geldiği vurgulanmaktadır. Zira filmler nedeniyle insanlar birbirlerine hakaret ederken “Şaban!” diye hitap etmektedir. Böylece bereketli bir ay ismi olan bu kelime anlam kaybına uğramıştır.

8- Ramazan kelimesi de hep dolandırıcı, üç kağıtçı karakteri oynanan şahıs yüzünden kirlenmiştir.

9- Recep kelimesi de hakeza. Dikkat ederseniz üç önemli ay (üç aylar Receb, Şaban, Ramazan) filmler sebebiyle kirletilmek istenmiştir.

10- Ülkemizde sanat ve sinema malesef istenilen seviyede değil. Sırf dini değerlere saldırmak için bile büyük bütçeli diziler ve filmler çekilmektedir.

11- Bundan dolayı bu alanda yeteri kadar yetişmiş temiz, nezih, dini değerlere ve toplumun erdemli geleneklerine saldırmayan sanatçıların yetişmesi gerekmektedir.

12- Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi şahsiyetlerin, şahsiyetsizler ile tanıtılmasına izin verilmemesi gerekir.

Murat Padak