Hadisler hakkında bilinmesi gereken zaruri bilgiler
1. Hadisler ilk defa Buhari (Vefatı hicri 256) tarafından yazıya geçirilmemiştir. Buhari’den önce yazılı olup günümüze ulaşan bir çok hadis kitabı vardır.
2. Peygamber efendimiz hadis yazmayı yasakladı, diyorlar. Peygamber efendimiz hayatta iken sünneti yaşayarak gösteriyordu. İlk dönemlerde kendi sözleri ve Kuran birbirine karışmasın diye yazmayın demişse de sonra yazılmasına izin vermiştir.
3. Peygamber efendimiz hadis yazmayı yasakladı, derken bu sözün de bir hadis olduğu gerçeğini unutarak hadisi hadis ile inkâr ediyorlar.
4. Hadisler öyle kontrolsüz bir şekilde gelmemiştir. Kim kime dedi hepsi kayıt altındadır. Ve ravilerin hepsini inceleyen “Rical eserleri” biyografiler yazılmıştır. Eğer bir ravi hakkında bilgi elde edilememişse o hadise teknik anlamda “Mübhem hadis” denilmiş ve zayıf hadis olarak yerini almıştır.
5. Hadis ilminde ravinin ahlakı ile ilgili en ufak şüphe hadisin zayıf olmasına sebebiyet vermiştir. Sivil hayatta yalan söyleyen, emanete riayet etmeyen, bidat ehli kimselerin hadisleri merdud’dur yani reddedilmiştir.
6. Hadislere kelime veya cümle ilave ettiği anlaşılan ravilerin hadisleri itibar görmemiştir. Bu ilaveler teker teker tespit edilmiştir. Bu ilimle ilgilenen hadis kısmına müdrec denilmiştir.
7. Hadislerin bir kısmı sahih, bir kısmı hasen, bir kısmı da zayıftır. Bu durumları iki kriter ile tespit etmişlerdir. Senet yani ravilerin durumu (hafıza güçlülüğü, zayıflığı, bunaklık, unutkanlık, yalan söyleme, bidat ehli olma, dürüst olup olmadığı vb) diğeri de metin kısmıdır. (Metnin diğer ravilerin metnine uygun olması, metnin, ilave alıp almadığı, metnin İslamın genel ilkelerine uygun olup olmadığı vb)
8. Tüm önlemlere rağmen hiçbir ravi masum değildir. Unutkan olabilir, yanlış anlamış olabilir, dinleyen yanlış duymuş veya anlamış olabilir vb
9. Hadisler sıhhat açısından ikiye ayrılmış. Bir kısmına mütevatir hadis denilmiş, bir kısmına da âhad hadis denilmiştir.
10. Lafız veya mana itibariyle mütevatir hadisler çok azdır. Bazı alimlere göre %1 dahi değildir.
11. Fiili mütevatir hadisler de vardır ki, bunlar sözlü olmaktan çok uygulama yoluyla gelmiştir. Bunlar çoktur.
12. Âhad hadisler %1’in dışındaki tüm hadisleri kapsar. Sahih hadisler de âhad, hasen hadisler de âhad’dır.
13. Âhad hadisler içerisinde en az tartışmalı kısım sahih hadislerdir. Diğer kısımlarda amel edilip edilmeme açısından çok tartışmalar olmuştur.
14. Sahih hadis ile amel etmek vaciptir. Ancak bunun da kendi içinde bir sistematiği vardır. Örneğin Buhari veya Müslim’de geçen sahih bir hadis mutlak anlamda bu ikisinin dışında geçen sahih bir hadisle çakışırsa Buhari veya Müslim’de geçen rivayet kabul edilir.
15. Her sahih hadis ile amel edilmemiştir. Sahih hadisler içinde de mutlak ifadeler, mukayyet ifadeler, mensuh olanlar, mücmel olanlar vardır.
16. Fakihler dini metinleri yani Kuran ve Hadisleri inceler; onların mutlak, mukayyet, mücmel, mübeyyen, nasıh ve mensuh gibi durumlarını inceler ona göre hükmün ne olduğunu belirlemeye çalışırlar.
17. Bir insan üç beş tane kanun maddesi okudu diye, ya da anayasayı baştan sona okudu diye avukat, savcı ya hakim olabilir mi? Usul bilmeden, kararnameleri bilmeden, mülğa maddeleri bilmeden, yönetmelikleri bilmeden ben anayasayı okudum, onu yorumlama yetkisine sahibim diyebilir mi?
18. Ama söz konusu Kuran ve Sünnet olunca ilim erbabından ilim almadan, usul bilmeden ve geleneksel yorumları incelemeden bakıyorsunuz din hakkında ahkam kesiyor!
Murat PADAK Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi
Henüz yorum yapılmamış.