İmanımız nereye gidersek gidelim bizi koruyabiliyor mu?

قُلۡ بِئۡسَمَا يَأۡمُرُكُم بِهِۦٓ إِيمَٰنُكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

De ki: Eğer iman etmişseniz şu imanınız size ne kadar da kötü şeyler emrediyor?

[Bakara sûresi 93]

Savaştan, cihattan, cepheden, yüksek sıcaklıkta ısınmış taşların altında kalmaktan bahsetmiyorum.

Bir düğüne giderken imanımız bizi ne kadar tutuyor? İmanımız, “böyle bir düğüne gidemezsin” diyerek bizi engelleyebiliyor mu? İmanımız, “bu masadan kalkmayacak ve dansöz gibi oynamana izin vermiyorum” diyecek kadar etkili mi? İmanımız, “bu salondan içeri girmene izin yok” diyecek kadar bizi koruyabiliyor mu?

Bir araba satarken imanımız nerede? Bir araba alırken nerede? Bizi satacağımız arabanın kusurlarını söylemekten koruyabiliyor mu imanımız? Yoksa araba, ev, eşya, arsa, bağ bahçe satarken imanımız kaybolup gidiyor mu? Bizi doğruluğa sevk etmeyen bir imanımız mı var?

İmanımız gıda stoğu yaparken buna engel olmuyor mu? Temel insani malların fiyatları aşırı yükselsin diye istifleme yaparken imanımız ne yapıyor?

Bu nasıl bir iman ki hiçbir yerde sesi çıkmıyor? Ne düğünde sesini edebiliyor ne alım satımda ne ticarette ne işte ne çarşıda ne pazarda ne piknikte ne gezide. Hiçbir yerde sesi çıkmayan, bize engel olamayan ve sözü dinlenmeyen bir imanımız mı var?

Bu nasıl bir iman ki hayatımızın neredeyse hiçbir yerinde bizi koruyamıyor! İman sadece takı, bir aksesuar, bir ziynet mi?

Eğer iman, sahibinin elinden tutmuyorsa, sahibine söz geçiremiyorsa ya cılız bir imandır ya pusturulmuş bir imandır ya da faydasız bir imandır.

İman dediğin, sana sözü geçendir, seni koruyandır, sana cesaret verendir, seni her yerde bir adım öne çıkarandır.

Rabbimiz, bizlere sözü geçen bir iman nasip et!

Murat Padak