Kafirleri övme hastalığı
Ahlakın dini yoktur. Ama İslamın kendisine özgü bir ahlakı vardır. Bu ahlakı taşıyan müslüman kameralardan, cezalardan korktuğu için ahlaklı davranmaz. Bilakis Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için ahlaklı davranır.
Ahlakı ben iki kısma ayıracağım. Diğer kısımları bu ikisine ya yakındır ya da azdır.
1- Kanuni ahlak: Kanuni bir ceza ile karşı karşıya gelmemek için gösterilen ahlaktır. Örneğin sokağa tükürmemesi, arabasını yaya geçidinde, kaldırımda park etmemesi, çöpünü sokağa atmaması, kapalı mekanlarda ya da yasak yerlerde sigara içmemesi, trafik kurallarına uygun hareket etmesi, müziğin sesini komşuyu rahatsız etmeyecek derecede açması, kamuya açık alanlarda toplum kurallarına göre hareket etmesi vb. Tüm bu olumlu davranışları kameralar var diye, komşu şikayet eder diye, ceza yememek için sergileyen kişi kanuni bir ahlak sergilemiş olur. Avrupalılar için anlatılan ahlaki örneklerin büyük çoğunluğunu kanuni ahlak olarak görmek mümkündür.
Aynı Avrupalılar nükleer silahlar ile ortadoğu, afrika ve asyayı kan ve göz yaşına döktüler. Talan etmedikleri, çalıp çırpmadıkları dükkan, iş yeri kalmamıştır. Tecavüz ve hırsızlık gibi milyonlarca suç işlemişlerdir. Çünkü gittikleri ülkelerde kanun olmadığı, ceza olmadığı, sorumluluk olmadığı için her türlü pisliği rahatlıkla yapıyorlar.
Avrupada kırsal bir yerde üç beş paket süt ya da beş on kilo meyveyi yol ağzına bırakıp “lütfen parasını şuraya bırakınız” gibi bir kaç örnek ile tüm Avrupalılar ahlak abidesi olarak gösteriliyor.
Türkiye’de her cuma günü cuma namazına giden esnaf dükkanının kapısına bir bez atarak, dışarıdaki malını ince bir örtü ile kapatarak, kimi zaman da bir paspas sapı koyarak yaklaşık bir saat boyunca dükkanını o halde bırakıp namaza gidiyor. Türkiye’nin her şehrinde yaşanan olağan bir durumdur bu. Ama Avrupada bir çarşıyı dükkan sahibi içeride olmadan bırakın ne olacak? Elbette hepsi hırsızlık ve talan yapacak değildir. Ancak kameraların olmadığı yerlerde öve öve bitiremedikleri Avrupalıların ne yapacağını kestirmek zor değil.
Avrupada insanları ahlaklı olmaya zorlayan kanun ve kameradır.
Peki, biz çok mu iyiyiz? Bizim ahlakta rakibimiz Avrupalılar değildir. Tek rakibimiz diğer bir Müslümandır. Müslümanlar içinde ahlak konusunda çok ileri düzeyde olan insanımız var. Havalar soğuk olduğu zaman kedileri, köpekleri dükkanına alan, üstlerine battaniye koyan, olmadı üstündeki ceketi koyan insanımız var. Ama bizim reklamımızı yapan yok. Avrupalı kendi reklamını çok iyi yapıyor.
Tüm olumsuzluklara rağmen ahlak konusunda müslümanlar her zaman öndedir, öncüdür.
2- İslami ahlak. Bu ahlakı ahlakı sergilemek için kamera ve kanun olmasına gerek yoktur. Çöpten bulduğu bir çanta dolusu parayı teslim eden temizlik görevlisi, kağıt toplayıcısı bunu içindeki islami ahlaktan, islami terbiyeden yani Allah’ın rızasına nail olmak için yapıyor. Çöpten bulduğu altınları, paraları hiç kimse görmediği halde emniyete teslim eden yüzlerce örneğimiz var.
Sokakta Sokakta bulduğu, otobüste bulduğu eşyayı sahibine teslim eden binlerce insanımız var.
Allah görüyor diye kanun görmese de, kamera kaydetmese de ahlakını terk etmeyen milyonlarca insanımız var. Çarşı pazarda, sebze meyve pazarı esnafı tezgahını bırakıp namaza gidiyor. Geldiğinde eşyası olduğu gibi duruyor. Seyyar satıcılar tezgahını sahipsiz bırakıp namaza gidip geliyor ya da bir ihtiyaç için oradan kayboluyor ama geri geldiğinde her şey olduğu gibi duruyor. İnsanların içinde Allah korkusu olduğu zaman kanuna ve kameraya gerek kalmıyor.
Bir insanın içindeki Allah korkusunu, ahirette hesap verme bilincini sökün atın bunun adı müslüman dahi olsa ondan korkulur.
İşte şuan müslümanlara yapılan da budur. Allah ve ahiret korkusunu çıkar at. Sonra da onun yaptığı suçu İslam’a mal et.
Murat PADAK
Henüz yorum yapılmamış.