Düşmana karşı tedbirli olmak, düşman ile karşı karşıya gelmemek için çalışmak, düşmanı küçümsememek müminin özelliğidir. Aynı şekilde düşmandan korkmamak da müminlerin özelliğidir. Bize, şu kimseler sizin için güç toplamış, topyekün saldıracaklar, şöyle nükleer, böyle uçakları var, şu kadar askeri var, şu kadar savaş tecrübeleri var, medya güçleri şu kadar falan...
Kurandan Hikmetler
Fitne ortamında kimse güvende değildir. Fitne sadece zalimlere gelmez. Orman yandı mı yaş kuru tüm ağaçlar yanar. Geminin altı su almaya başladı mı alttakiler de üsttekiler de batar. Bir ülkeye savaş girdi mi herkes bunun ceremesini çeker. Savaş çığırtkanlığı yapanlara da, savaştan kaçanlara da fitne bulaşacaktır. Bir eve huzursuzluk girdi...
Konforumuz arttı mı? Çok mu alıştık lüks, ultra lüks evlere? Gazlı, doğalgazlı, alttan ısıtmalı, üstten ısıtmalı, yandan ısıtmalı, yalıtımlı, ses geçirmeyen, ısı ve ışık kaybetmeyen evlere çok mu alıştık? Akıllı evler olmazsa ne yaparız? Akıllı telefonlar olmazsa, uydu kanalları olmazsa, internet olmazsa, yemekten sonra meyve, meyveden sonra tatlı yemeden duramıyoruz...
Bir kafeteryada, restorantta, pastanede harcadığımız para bir ailenin yüzünü güldürmeye, gözünü aydın etmeye, gönlünü almaya yeter.. Empati yapalım ve ülkesini, şehrini, mahallesini, komşularını, akrabalarını hatta ailesini kaybetmiş bir ailenin derdini anlamaya çalışalım. Murat Padak
Rabbim, beni yalnız bırakma! Anasız bırakma! Babasız bırakma! Yarsız bırakma! Canansız bırakma! Cansız bırakma! Evlatsız bırakma! Akrabasız bırakma! Komşusuz bırakma! Arkadaşsız bırakma! Dostsuz bırakma! Sahipsiz bırakma! Beni, bir an dahi olsa nefsimle de bırakma! Ülkesiz bırakma! Vatansız bırakma! Düşmanın eline bırakma! Zayıf bırakma! Lidersiz bırakma! İmandan ayırma! Ahlaktan yoksun bırakma!...
Zengine zekât farz iken, fakire farz değildir. Sağlıklı olana hac ibadeti farz iken sağlığı yerinde olmayana farz değildir. Zengin kendi durumuna göre nafaka verir, fakir de kendi durumuna göre.. Allah hiç kimseye, verdiğinden fazlasını yüklemez. Kimseye, gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez. Ama adam gidiyor yirmi beş yıllık kredi borcu altına giriyor....
Namaza başlamak istiyorum ama patron izin vermiyor! Oruç tutmak istiyorum ama öğretmen izin vermiyor! Camiye gelmek istiyorum ama usta kızıyor! Ders ve sohbetlerde bulunmak istiyorum ama karım izin vermiyor! Kuran öğrenmek istiyorum ama anam babam izin vermiyor! O izin vermiyor, bu izin vermiyor, şu izin vermiyor… İşin doğrusu içimdeki kocam...
Keşke hakkımızda verilen her suçlamanın gerekçesi böyle olsa! Şunu daireden atalım; çünkü bunlar dindarlar. Şunu köyden atalım; çünkü bizim partiye oy vermedi. Şunu işten çıkarın; çünkü namaz kılıyor. Bunu başka bölüme gönderin; çünkü rüşvet almıyor. Şunu getirmeyin kendinizle; çünkü para talep etmiyor. Şunu gruptan atın; çünkü duymak istemediğimiz hakikatleri söylüyor....
Ben şöyle iyiyim, şöyle cömert biriyim, şöyle mert biriyim falan fıstık… Güzellik aynasına bakar ve kendisini görür… Halbuki bunların toplumda itibarları yoktur. Kendi kendilerine gelin güvey olurlar. Kendilerini dev aynasında zan ederler. Sürekli kendilerini över, kendilerinden bahsedilmesini ister, kendilerinin konuşulmadığı meclisleri terk ederler. Kendi fikirlerini herkesin fikrinden önemli ve doğru...
Mısır psikopatı Firavun’un yanında bile iman etmiş bir kişi vardı. Hattâ Firavun’un karısı bile Mümin idi. Malesef görüyoruz ki, eline tekfir silahını alan bazı kimseler devlet işinde çalışan, ya da mimlenmiş bir cemaatte çalışan, zalimlerin yanında yer alan kimseleri çok feci bir şekilde tekfir ediyorlar. Paranın kimde olduğu belli olmadığı...
İnsanların bizi görmesinden endişe ediyoruz. Ama Allahın bizi görüyor olmasından endişe etmiyoruz. İnsanların yaptığımız bazı işleri görmesini istemiyoruz. Ama Allah görüyor olmasına rağmen yine de yapıyoruz. İnsanların bizi görüp de kızmasından korkuyoruz. Ama Allah bizimle birlikte olmasına rağmen onun kızmasına aldırış etmeden işimizi yapıyoruz. İnsanlar her zaman yanımızda değil. Ama...
Hayber kalelerine sığınan yahudiler yiyecek ve içecek stokları ile peygamber efendimizin gitmesini bekliyordu. Hayber kaleleri sağlam, yüksek bir yerdeydi. Ok atsan sana geri dönüyordu. Taş atsan yetişmiyordu. Bağırsan sesin yetişmezdi. Hayber yıkılmıyordu. Hayber fethedilmiyordu. Günlerce bekledi islam ordusu. Ama yahudiler kalelerden çıkmıyordu. Müslümanların stoğu tükenmek üzere, moralleri bitmek üzereydi. Günlerce...
Minnet etmek; başa kakma, ona yaptığı iyiliği ikide bir hatırlatma, iyilik yaptığı kimseden teşekkür dahi beklemek, ondan iltifat duymak, onun olduğu mecliste ondan saygı beklemek vb. Davranışlar minnet etmek türündendir. Belki şu sözü duymuşsunuzdur: adama o kadar iyilik ettik, bir teşekkür bile etmedi, bir arayıp sağolasın bile demedi… İşte bu...
1. Kadının evindeydi. Öncelikle itham edilecek, suçlanacak yerlerden uzak durmak lazım. Her ne kadar bazen imkansız olsa da buna dikkat etmek lazım. Deplasmanda gücümüz zayıflar, irademiz zayıflar. Gurbette olanlar bunu daha iyi bilir. Kendi şehirlerinde daha sakin ve huzurlu iken, daha edepli ve iffetli iken gurbet ellerde edepten, iffetten hiçbir...
Yardım Suresinin (Nasr) Kuranın sonlarında yer alması belkide hala bazı eksiklerimizin olduğunu hatırlatmak içindir. Müminun olmadan, Münafıkları ayırt etmeden, Cuma kılmadan, Kaleme sarılmadan, Hadid gibi sağlam olmadan, Şura yapmadan, Saf olmadan, Yusuf’u, İbrahim’i, Hud’u, Enbiya’yı tanımadan, Muhammed’in birbirlerine düşkün ümmeti olmadan, Mücadeleyi terk etmeden, Tekasür’ü bırakmadan, Zilzaller görmeden, Asrın kıymetini...