İbrahim, Rabbine temiz bir kalp ile geldi. Kalbin temizliği: 1. Şirk pisliğinden arınmış olmak 2. Küfür pisliğinden arınmış olmak 3. Nifak pisliğinden arınmış olmak 4. Haset, kibir, ucb, riya gibi manevi hastalıklardan arınmış olmak 5. Müslümana yakışmayan söz ve davranışlardan uzak olmak 6. İbadetlerini gücünün yettiği kadarıyla yapmak ile olur....

Okul öncesi, okul sonrası her zaman ev hanımıdır. Her kadının içinde vardır ev hanımı olmak. Bütün evlerin içini hemen hemen bütün toplumlarda kadınlar dizayn eder. Tüm mefruşat ve mobilya çeşitleri, mutfak araç gereçleri hep kadınların zevkine göre yapılır. Evler genelde kadınsıdır. Âyeti Kerimede kadınların evde olmaları öncelenmiştir. Dışarı çıkmayın demiyor....

Zenginlik işe yaramayacaktır. Diploma ve rütbe de işe yaramayacaktır. Aşiret ve millet de fayda vermeyecektir. Herhangi bir yere mürit olma da işe yaramayacaktır.  Emir sadece Allah’a aittir. Onun izin verdikleri konuşacak diğer herkes susacaktır. Bu kadar açık ve net Allah sözü varken, o zor günde insanları kurtaracaklarını vaat edenler bu...

Süt emen çocuğa hazır gıda verilmez. İstese de verilmez. Dişleri olmayana kabuklu yiyecekler verilmez. Canı çekse de verilmez. Hasta olana istediği verilmez. Bazen istediğimiz şeyler hayatımıza son verecek şeyler olabilir. İstediğimiz şeyin faydalı veya zararlı olup olmadığını bilemeyebiliriz. Çocuk sahibi olmak her ailenin isteğidir. Ama Allah herkese vermez. Belki o...

Bu âyet Mekkeli müşriklerin Allah konusundaki inançlarına bir itirazdır. Mekkeliler tek bir ilah inancına inanmak istemiyor ve bunun için de peygamber efendimizin yanına gelip tartışıyorlardı. Tartışma esnasında kendi inançlarını kabul ettirmek için Allah hakkında bazı örnekler veriyorlardı. Bazı örnekleri şunlardır. 1. Allah en büyük ilahtır. Kraldır. Krala ulaşmanın en hızlı...

Yol benim ama kime çağırıyorum? Metot benim ama kime davet ediyorum? Program bana ait ama kime hizmet ediyorum. Allaha mı çağırıyorum? Yoksa kendime mi? Allahın dini mi müslüman kazanıyor, yoksa ben mi mürit ya da cemaat kazanıyorum? Allahın evi camiye mi çağırıyorum? Yoksa kendi kuruluşuma mı davet ediyorum? Kendime mi...

Muhteşem bir kıssa Bizlerin planları ile Allah’ın planları bir değildir. Allah bazen sahip olacağımız imkanları geç verir. Bu geç verme olayı bize ait bir kavramdır. Aslında geç vermemiştir. Zamanında vermiştir de biz onu geç zannediyoruz. Eğer o zamandan önce verse, o nimeti koruyamaz, kadrini kıymetini bilemeyiz. Bazen başarıya geç ulaşırız....

Sonra da yer yüzüne indi ve fakir fukara sofrasına oturmaya devam etti. Kimseye Rabbini gördüğü için hava atmadı. Atarlanmadı, kibirlenmedi. Kimseye bunun cakasını satmadı. Bizim elimize pahalı bir telefon geçse havamızdan geçilmez. Bir sanatçı, artist, siyasetçi, Başbakan, Cumhurbaşkanı ile görüşsek, bir resim çektirsek havamız o biçim! İmzalı bir tişört veya...

Örtünmek istiyorum ama kocam izin vermiyor! Namaza başlamak istiyorum ama patron izin vermiyor! Oruç tutmak istiyorum ama öğretmen izin vermiyor! Camiye gelmek istiyorum ama usta kızıyor! Ders ve sohbetlerde bulunmak istiyorum ama karım izin vermiyor!  Kuran öğrenmek istiyorum ama anam babam izin vermiyor! O izin vermiyor, bu izin vermiyor, şu...

Onları güncel tut. Nefsinde gizleme. Ama bunu kibir ve iftihar maksadıyla da söyleme. Sadece nimetin rabbinden geldiğini bil. Nimetin kendisine avam sevinir. Nimetin Allah’tan geldiğine seçkinler sevinir. Nimet sayesinde Rabbine sevinenler ise en seçkinlerdir. Ben yaptım, ettim, kazandım deme. Rabbim nasip etti, verdi, yardım etti de.. Bu da şükrün bir...

Allahın sözlerine gelince onu tevil ediyor, zahirini almıyor ama efendisinin sözlerini ise zahiriyle alıyor. Allahın âyetleriyle amel etmemek için bazen mezhebini, bazen meşrebini delil olarak sunuyor. Şeyhini, hocasını, kitaplarını hatasız görüyor ama Kuran ayetlerine ve hadislere gelince teviller, tefsîrler, yorumlar, işaretler, ilhamlar, keşfler devreye giriyor. Bir konuyla ilgili örnek olarak...

Ey içki bağımlısı olanlar, Ey kumar masasından kalkamayanlar, Ey fuhuş hastalığından kurtulmak isteyip de kurtulamayanlar, Ey hırsızlık yapmaktan vaz geçmeyenler, Ey nefislerinin her isteğini yerine getirenler,  Ey günah bataklığından çıkamayanlar, Bu çağrı sizedir. Rabbimiz size de çağrıda bulunuyor. Onun bunun sözüne bakmayın. Allah her türlü günahı affedendir. İnsanlar affetmese de...

Alırken kuruşu kuruşuna hesap eden ama satarken tek taraflı pazarlık yapıp eksik verenlere yazıklar olsun! Alırken poşetin ağırlığını hesap edip gramı gramına tartan ama satarken ölçüsüz satanlara yazıklar olsun! Ayrıca verdiği değerden daha fazla değer bekleyen eşlere de yazıklar olsun!  Tebessüm edip kahkaha bekleyenlere de yazıklar olsun! Eşine ihtiyacından azını...

Bir çok kurum ve kuruluşun en büyük problemi malesef budur. Hizmet ihalesi, alım ihalesi, satım ihalesi, göreve alımı, kadro alımı malesef hep birilerinin arasında dönüp dolaşıyor. Önemli, itibarlı görevlere hep aynı özelliklere sahip olanlar gönderilir. (özellik: dost ahbap ilişkisi) Bazı kurumlarda para kazandıracak işler ve görevler hep aynı isimler arasında...

İlahi bir emir. Buna riayet etmeyen toplumlar helak olmuştur. İnsanların mali haklarına saygı göstermeyen Ad, Semud gibi toplumlar yok oldular. Pazarlık Sünnettir adı altında insanların mallarını değerinden düşük almak da buna dahildir. İşçinin hakkını zamanında vermemek de buna dahildir. Köle gibi çalışan işçiler hep sabit maaş alıp standartları değişmiyor ama öbür tarafta işverenin iş yerleri...