Kuranı Kimin Aklına Arz Edelim
Kısmen doğrudur. Ancak akıl herşeyi anlayacak kapasitede değildir. Akıl kişiden kişiye değişir. Aklın sabiteleri yoktur. Akıl vicdan ile birlikte olursa akıldır.
Akıl, ölüyü onu bedeninde yaşatma mantığıyla yemeyi güzel bir davranış olarak gösterir.
Akıl, ölüyü çürümesin, kokmasın diye yakmayı da hoş görür.
Akıl, evlenmeden önce flört etmeyi de mantıklı görür.
Akıl, büyük ilah ve yardımcı ilahları da kabul eder.
Akıl, kul ile Allah arasında kulların olduğunu da mantıklı görür.
Akıl, ineğe tapmayı da kabul eder, fareye tapmayı da kabul eder.
Dünyadaki en zeki insanlardan ineğe tapan da var, file tapan da var, dağa taşa tapan da var, üç ilaha tapan da var.
Eğer akıl yeterli olsaydı tüm hristiyanların teslis inancına karşı çıkması gerekirdi.
Kuran sadece akla hitap etmez. Vicdana da hitap eder. Akıl ve vicdan birlikte hareket etmelidir.
Mesela Kuran’ı akla arz edelim.
Kimin aklına?
Öncelikle tabi ki müslümanların aklına diyeceğiz.
Peki, hangi müslümanların?
Kimse burda içki içen, fuhuş yapan, meyhane açan, rakı fabrikası açan müslümanların aklına arz edilir diyemez.
Öyleyse bunları geçtik.
O zaman şöyle diyelim kısaca.
Ehli insafın aklına arz edelim.
Bunlar kim?
Hadisleri baştan sona savunanlar mı?
Yoksa baştan sona reddedenler mi?
Yoksa arada olanlar mı?
Mesela ihsan eliaçık’ın aklına mı arz edelim? Yoksa Edip Yüksel’in mi? Ya da Abdülaziz Bayındır’ın mı?
Yoksa diğer tarafta olan Cübbeli’nin aklına mı, İhsan Şenocak’ın aklına mı?
Hangi grupta olanlara arz ederseniz edin aynı sonuca varamazsınız.
Örneğin İslamoğlu, Okuyan, Taslaman, Bayındır, Öztürk, Yüksel, Eliaçık gibi hocaların hiçbiri aynı ayetten aynı sonuca varmaz.
Diğer yandan Cübbeli, Şenocak, Sifil, Yıldız gibi hocaların da hiçbiri aynı ayetten aynı sonuca varmaz.
Ehli Hadisin tefsirleri farklıdır. Aynı şekilde Ehli Rey’in de tefsirleri farklıdır.
Kısaca şunu diyebiliriz. Birbimizi suçlayıp kendi aklımızı ön plana çıkarmakla en doğru hakikat bizde olmuyor.
Hadisi kısmen veya tamamen inkâr edenler aynı sonuca varmıyor. Hadisi kısmen veya tamamen kabul edenler de aynı sonuca varmıyor.
Muhtemel sebebi şudur: Doğruyu bulmak değil, karşı tarafa cevap yetiştirmektir. Bu da delilleri doğru okumamaya, aklı önceleyip vicdanı dışlamaya itiyor.
Murat PADAK
Eğitim Görevlisi
Not: Yazıdaki isimler hedef değildir. Meselenin anlaşılması içindir. Her iki tarafın da haklı oldukları konular vardır.
Henüz yorum yapılmamış.