On Üçüncü Cüz
- Cüz Cüz Kuranı Tanıyalım
- 25 Mart 2018
- Yorum yaz
- 1.961 kez görüntülendi
Kuranı tanıyalım (13)
On Üçüncü Cüz
1. Cüz Yusuf Sûresi 53. ayetle başlayıp İbrahim Sûresi 52. ayetle biter. Arada Ra’d Sûresi de vardır.
2. 53-57 ayetler arasında Yusuf peygamberin kralın yaptığı inceleme sonucunda suçsuz yere hapis yattığı anlaşılmış, böylesine edepli, iffetli ve güvenilir birinin devlet yönetimine alınmasından söz edilir ve Yusuf peygamber Mısır’ın hazine bakanı olur. Tarımdan sorumlu devlet bakanı gibi bir sorumluluk da olabilir.
3. 58-78 ayetler arasında ülkede kıtlıktan nasibini alan Yakup peygamberin yaşadığı yerden Mısır’a tahıl almaya gelen Yusuf’un kardeşlerinden bahsedilir. Yusuf’un kardeşleri Yusuf’u tanımazlar. Yusuf ise onları tanır. Onlara ikram eder, tahıllarını verir ve ücretlerini de yüklerinin içine koyar. Ayrıca diğer kardeşleri gelmeden bir daha ki sefere tahılı eksik vereceğinizi ancak kardeşleri de gelirse tam vereceğini söyler. Bünyamin de Mısır’a gelir. Kardeşleri onu yalnız bırakır. Yusuf onunla ilgilenir ve kardeşi olduğunu söyler. Kardeşlerine bir oyun yaparak Bünyamin’i yanında tutar. Kardeşleri babalarına karşı aşırı derecede güven zaafına uğrarlar.
4. 79-101 ayetler arasında Yakup peygamberin Mısır’a gelmesi, çocuklarını bir arada görmesi, Yusuf’un rüyasının hak çıkması, Yusuf’un, kardeşlerini bağışlaması anlatılır. Uzun yıllardır ama olan Yakup peygamberin gözleri de Yusuf’un gömleğin vesilesiyle açılır. Yüz birinci ayetle Yusuf kıssası biter.
5. 102-111 ayetler arasında Sûrenin mesajlarına vurgu yapılır. Sonuç bölümüdür. Tüm bu kıssalarda akıl sahibi kimseler için ibretler vardır. Bunlar uyduruk kıssalar değildir, ayeti ile Sûre biter.
Ra’d Sûresi
6. Ra’d gök gürültüsü demektir. Gök gürültüsünün Allah’a tesbih ettiği/kendisine verilen görevi yerine getirdiği anlatıldığı için Sûre bu isimle bilinmektedir.
7. Sûre 43 ayettir ve ana konusu tevhiddir. Kuran’a ve peygamberlere iman ve Allah’a ibadet etmekten söz edilir.
8. 1-4 ayetler arasında yer ve gök nimetlerinden bahsedilir. Hepsinin insanın hizmetine verildiği vurgulanır. Türlü türlü yiyeceklerin yaratıldığı ve bazılarının daha iyi olduğu dördüncü âyette vurgulanır.
9. 5-18 ayetler arasında Allah teâlânın yüceliğinden bahsedilir. Allahın her şeyi bildiği, her canlı ve cansızın Allahın emrine amade olduğu, meleklerin Allah’ın emirlerini sürekli yerine getirdiği, göklerde ve yerde Allah’tan başka ilah olmadığı, ondan başka kimsenin fayda ve zarar veremeyeceği, gökten su indirenin Allah olduğu anlatılır.
10. 19-29 ayetler arasında ise müminlerin özelliklerinden bir kısmı anlatılır. Sözlerinde duran, akraba ziyaretini koparmayan, sabır gösteren, namaz kılan, infak eden, kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. 28. âyette Allah’a yönelen kimselerin, iman eden ve kalpleri Allahın zikri ile mutmain olan kimseler olduğu vurgulanır.
11. 30-43 ayetleri arasında peygamber efendimize bazı tavsiyelerde bulunulmuştur. 31. ayette Kuran ile dağların yürütülmeyeceği, yerin parçalanmayacağı anlatılır. 40. ayette peygamber efendimize senin görevin tebliğ etmektir, denilir. Kafirlerin, müşriklerin hile ve tuzaklarına aldırış etmemesi gerektiği vurgulanır.
İbrahim Sûresi
12. 52 ayettir. 35-41 ayetler arasında Hazreti İbrahim’in, ailesini alıp Kabe’nin yanına bırakıp onlar için dua etmesi anlatılır.
13. Sûrenin ana konusu tevhiddir. İlk dört âyette Kuran’ın karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir kitap olduğu, dünya hayatını ahiret hayatına tercih edenlerin yanlış yolda olduğu ve her peygamberin gönderildiği toplumla aynı dili konuştuğu anlatılır.
14. 5-18 ayetler arasında başta hazreti Musa olmak üzere diğer peygamberlerin mücadelesi kısaca anlatılır. Peygamberlerin sürgüne gönderilmek ile tehdit edilmesi, toplumda itibarsızlaştırma faaliyetlerine maruz bırakılmaları, peygamberlerin tevekkül edip, sabır göstereceklerini söylemeleri ve kafirlerin işlerinin fırtınanın önündeki kül misali anlamsız ve değersiz olduğu anlatılır.
15. 19-27 ayetleri arasında kafirlerin şeytanın oyununa geldiği, şeytanın ise “beni kınamayın kendinizi kınayın” cevabına maruz kalmaları, güzel sözün yani tevhid sözünün kökü sağlam dalları göğe erişmiş güzel bir ağaç gibi olduğu, kötü sözün yani şirkin ise kötü bir ağaç gibi olduğu anlatılır.
16. 28-34 ayetler arasında nimete karşı nankör davranan kafirlerden, insana her türlü nimet verilmiş olmasına rağmen yine de nankör olduğu, yerde ve gökte ne varsa insana hizmet için yaratıldığı vurgulanır.
17. 35-41 ayetler arasında Hazreti İbrahim’in ailesini alıp Kabe’nin yanına bırakıp gitmesi ve oranın bereketli olması, çocuklarının namaz kılan kimselerden olması ve anne babasının bağışlanması için dua etmesi anlatılır.
18. 41-52 ayetler arasında Allah teâlânın, zalimlerden habersiz olmadığı, onları belli bir zamana kadar bekleteceği ama büyük bir azap ile cezalandıracağı anlatılır. Son ayetle du Kuran’ın bir uyarı olduğu söylenir ve cüz biter.
Not: Yazan Murat Padak
Şanlıurfa İbrahim Halilullah Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi
Ticari amaçlar dışında kitapçık olarak çoğaltılmasına izin veriyorum. Ancak ticari amaçla basılmasına asla müsaade etmiyorum.
Henüz yorum yapılmamış.