Cam dikkat ister. Taşırken, tutarken, saklarken hep titizlik ister. Kadın da cam gibi taşınır, tutulur ve muhafaza edilir.

Cam güzeldir. Değerlidir. Kadın da değerlidir. Öyle atılmaya gelmez.

Cam ateşle şekil alır ve bir daha da ateş görmez. Kadın da zorluklarla eş olur, ana olur, yar olur. Can olur, Canan olur. Ama ne zorluklarla bu aşamaya gelir.

Camın içi dışından görünür. Tıpkı kadınlar gibi. Tutmazlar içlerindeki sevgiyi ve nefreti. İçi dışı birdir. Seviyorsa seviyordur, sevmiyorsa sevmiyordur.

Cam zerafettir. Kadın gibi.. Zariftir, ince ruhludur, zarafeti ruhunda ve bedeninde, konuşmasında ve susmasındadır.

Cam kırıldı mı incitir, yaralar. Kadın gibi.. Kırıldığı zaman incitir, kırıldığı zaman acıtır, kırıldığı zaman yaralar. Kırılmadığı zaman ise berrak ve çekicidir.

Cam sıradan bir eşya gibi saklanmaz. Kadın gibi.. Sıradan değildir. Değerlidir. Plastik ve demirlerin içine rast gele atılmaz.

Cam, cam ile durur. Kendisi gibi olmayan madenlerin yanında durmaz. Kadın da böyledir. Kendi gibi zariflerin ve kırılganların yanında durmalıdır.

Cam çabuk soğur çabuk ısınır. Kadın gibi.. Dikkat edeceksin. Onu ne fazla soğutacak ne de fazla ısıtacaksın. Her iki durumda da onu kırarsın.

Cam pas tutmaz. Kadın gibi.. Kızdır, kız kardeştir, bacıdır, abladır, anadır, teyzedir, haladır, yengedir, nenedir… Hep temiz ve saygındır.

Cam kumdur. Değersiz iken değerli olmuştur. Pişmeli ve sınanmalıdır. Kadın gibi… Değerli olmalı.. Eş olmalı.. Ana olmalı.. Nene olmalı..

İşte kadın ve cam… Belki aralarında daha müthiş bağlar vardır. Peygamber efendimiz kadını cama benzetirken rastgele benzetmemiştir…

Kadınlara/cam şişelere yumuşak davranın!

Murat Padak