1. İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve yan çizer. Ama başına bir musibet gelince de uzun uzun dua eder.[1]
2. İşte bunun için sen çağrına devam et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların arzularına uyma ve de ki: Ben, Allah’ın indirdiği bütün kitaplara iman ettim ve bana aranızda adil davranmam emredildi. Allah bizim de rabbimiz, sizin de rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız sizedir. Sizinle bizim aramızda tartışılacak bir şey yok. Allah hepimizi bir araya getirecektir. Dönüş ancak onadır.[2]
3. Ahiret kazancını isteyene kazancını arttırırız. Sadece dünya kazancını isteyene de istediğini veririz; ama onun için ahirette bir pay olmaz.[3]
4. Başınıza gelen her musibet ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir. Allah birçoğunu da affediyor.[4]
5. Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah’a aittir. Dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocuğu verir, dilediğine de erkek çocuk verir. Dilerse de hem kız hem de erkek verir. Dilediğini de kısır bırakır. O, bilendir ve kâdirdir.[5]
6. Sizler aşırıya giden bir toplum oldunuz diye size öğüt vermekten vaz mı geçeceğiz?[6]
7. Her kim Rahman’ın zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse ona bir şeytan musallat ederiz. Bu şeytan ona yakın durur.[7]
8. Yoksa onların gizli veya açık konuştukları şeyleri duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır! Bilakis bizim elçilerimiz (meleklerimiz) onların yanında konuştukları her şeyi yazıyor.[8]
9. Biz, onlar öğüt alırlar diye Kur’an’ı senin dilinle kolaylaştırdık. Sen bekle; zira onlar da beklemektedir![9]
10. Her ümmeti (Allah’ın huzurunda) dizleri üstüne çökmüş olarak göreceksin. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denir) Sizler ancak yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.[10]

Murat PADAK

[1] Fussilet 51

[2] Şura 15

[3] Şura 20

[4] Şura 30

[5] Şura 50

[6] Zuhruf 5

[7] Zuhruf 36

[8] Zuhruf 80

[9] Duhan 58-59

[10] Casiye 28