Yirmi dördüncü cüz
- Cüz Cüz Kuranı Tanıyalım
- 25 Mart 2018
- Yorum yaz
- 1.766 kez görüntülendi
Kuranı tanıyalım (24)
Yirmi dördüncü cüz
1. Yirmi dördüncü cüz Zümer Sûresi 32. ayetle başlar. Sonrasında Mümin diğer adıyla Ğafir Sûresi gelir. Sonrasında ise Fussilet Sûresi ile devam eder ve Fussilet Sûresi 46. ayetle cüz biter.
Zümer Sûresi
2. Zümer Sûresi 32-41 ayetler arasında Allah teâlâya iftira ederek onun söylemediği sözleri ona isnat eden, peygamberine ve onun getirdiği kitabı tekzip edenden daha zalim kimse olmadığı, Allah’ın kullarına yeterli olduğu insanların tanrılara taptığı, hiçbirinin fayda ve zarar veremeyeceği anlatılır.
3. 42-52 ayetler arasında ölümün sadece Allah’ın elinde olduğu, putların şefaat edemeyeceği, affetmenin sadece Allah’a mahsus olduğu, müşriklerin sadece Allah lafzını duydukları zaman rahatsızlık duyduğu, kendi putlarından söz edildiği zaman ise mutlu oldukları, insana bir nimet gelince sevindiği, bir zarar gelince de Allah’a meydan okuduğu ve rızkı bol vermenin Allah’a ait olduğu vurgulanır.
4. 53-67 ayetler arasında günahta aşırıya gidenlerin bile Allah’tan ümit kesmemeleri, daima Allah’a yönelmeleri, gün gelip de pişman olup keşke şöyle yapsaydım belki kurtulurdum demeden önce tövbe etmek gerektiği, kafirlerin azap, müminlerin ise kurtuluş görecekleri, şirkin tüm sevapları götüreceği ve Allah’a gereği gibi saygı gösterilmediği gibi konular işlenmiştir.
5. 68-75 ayetler arasında sura üfürülmesi, kıyametin kopması, kafirlerin cehenneme gruplar halinde sürüklenerek götürüleği, müminlerin ise cennete gruplar halinde melekler tarafından karşılanarak götürülmesi gibi ahiret ahvali gibi konular işlenmiştir.
Mümin/Ğafir Sûresi
6. Mekke’de nazil olmuştur. 85 âyettir. Ha Mim diye başlar. Bu Sûre ve bundan sonra gelen altı Sûre daha ha mim diye başladığı için bu sûrelere “Hevamim” sûreleri denir. Hepsi de Mekke’de nazil olmuştur.
7. 1-22 ayetler arasında şu konular geçer. Allah teâlânın günahları affettiği, tevbeleri kabul ettiği, Allah hakkında sadece kafirlerin tartışmaya girdiği, Allah’ın Arş’ını meleklerin taşıdığı, meleklerin müminler için dua ve istiğfarda bulunduğu, ölümden sonra hayatın olduğu, müşriklerin sadece Allah lafzını duydukları zaman rahatsızlık duyduğu, kendi putlarından söz edildiği zaman ise iman ettikleri (12), ahiret ahvali ile ilgili bazı durumlar, zalimlerden kimseye şefaat edilmeyeceği ve yer yüzünde ibret kastıyla dolaşmak gibi konular bu ayetler arasında anlatılır.
8. 23-37 ayetler arasında Hazreti Musa’dan ve iman etmeyen firavundan bahsedilir. Firavunun halkından ileri gelenlerden biri olup da iman ettiğini gizleyen bir adamdan söz edilir. Ayrıca Firavunun mimarı olan Haman’ın Firavunun isteği üzerine bir kule yapar. Güya bu kuleye çıkıp oradan Allah ile mücadele edecek!
9. 38-50 âyetler arasında peygamber efendimizin hak yola davet etmesinden, kötülük yapanın sadece kendisine kötülük yaptığı ve kötülük ettiği kadarı ile cezalandıracağı, iyilik yapanın ise cennete hesapsız bir şekilde gireceği, peygamberin cennete çağırmasına karşılık, onun halkından bazı kimselerin ise cehenneme çağırmasından, gün gelecek geçmişte işlenen her şeyin hatırlanacağı, cehennem azabına girenlerin cezalarının affedilmesi ya da hafifleme istemelerinden bahsedilir.
10. 51-66 ayetler arasında Allah’ın yardımının peygamberlerine geldiği, ahirette mazeretlerin kabul edilmeyeceği, gökleri ve yeri yaratmanın insanı yaratmaktan daha büyük bir olay olduğu, hakkı gören ile hakkı görmek istemeyenin bir olmadığı, kıyametin kopmasında hiç bir şüphenin olmadığı, gece ve gündüzün insan için var edildiği, yerin sağlam ve istikrarlı olması da insan için olduğu, insanın en güzel biçimde yaratıldığı ve müslüman olan kişinin şirkten uzak durması gerektiği anlatılır.
11. 67-85 ayetler arasında insanın yaratılış aşamaları anlatılır. Bir damla sudan, kandan, etten ve kemikten yaratılan insanın öldükten sonra yeniden yaratılacağı anlatılır. Bazılarının küçükken öleceği, bazılarının ise yaşlanarak öleceği gerçeği dile getirilir. Cehenneme girenlerin şımarık kimseler olduğu ve orada çekecekleri azap anlatılır. İnsanın hizmetine bir çok nimetin verildiği, ibret almak için helak olmuş ya da ölmüş gitmiş yerleri görmekten ve azabı gördükten sonra imanın fayda vermeyeceği vurgusu yapılarak Sûre biter.
Fussilet Sûresi
12. Mekke’de nazil olmuş ve ana konusu tevhid ve ahiret ahvalidir. 54 ayettir.
13. 1-18 ayetler arasında Kuran’ın açık bir kitap olduğu, müşriklerin: bizim kalbimizin üzerinde kilit var, diyerek Kuran’a tavır koymaları, azabı çabuk istemeleri, gökleri ve yeri yaratan Allah’a meydan okuyan kavimlerin helak edildiği, Âd ve Semud kavmi gibi kavimlerin Allah’a meydan okumaları nedeniyle helak edildiği anlatılır.
14. 19-29 ayetler arasında kıyamet gününde insanın susacağı, onun yerine vücudun derisinin konuşacağı, insanın bu duruma şaşırması, derinin ise şöyle cevap vereceği anlatılır: Her şeyi konuşturan Allah bizi de konuşturdu. Kafirlerin: Kuran okunduğu zaman onu susturmak için gürültü yapın demeleri, sonuçta cehenneme girecekleri, kıyamet koptuktan sonra herkesin kendisini saptırdığı kimseleri ayaklar altına almak istemeleri bu ayetlerde geçmektedir.
15. 30-46 ayetler arasında Rabbimiz Allah’tır deyip dosdoğru olanların kıyamet gününde korkusuz olacakları, Allaha çağıran ve Salih amel işleyenden daha doğru sözlü kim vardır ayeti de burada geçmektedir. İyilikle kötülüğün bir olmadığı, kötülüğü uygun bir şekilde savmak, şeytanın şerrinden Allah’a sığınmak, Allah’ın varlığı ve birliği ile ilgili deliller, Kuranın müminler için hidayet ve şifa olduğu, iyilik yapanın kendisine iyilik yaptığı, kötülük yapanın ise kendisine kötülük yaptığı ayeti gibi konular da bu ayetler arasında anlatılır.
Not: Yazan Murat Padak
Şanlıurfa İbrahim Halilullah Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi
Ticari amaçlar dışında kitapçık olarak çoğaltılmasına izin veriyorum. Ancak ticari amaçla basılmasına asla müsaade etmiyorum.
Henüz yorum yapılmamış.