Evler insanların Sakinleştiği yerdir. Dışarıda resmi evde sivildir. Dışarıda asker, komutan, başkan, Cumhurbaşkanı’dır ama evde sivildir. Evde onu birçok şeyi yapmaya zorlayacak bir şey yoktur. Evde ayak ayak üstüne atabilir, evde istediği kıyafeti giyebilir, evde istediği davranışı yapabilir. Ahlak ile ilgili konuların tamamı ikinci şahıslar ile ilgilidir. Kişi kendi kendine iken uzanabilir, bağırabilir, yellenebilir, çıplak gezebilir, soğan, sarımsak gibi kokusu rahatsız edici şeyler yiyebilir… Vb.

Evler kişiyi hareketli bir ortamdan sakin bir ortama alır. İnsan sakinleşir, dinlenir, huzurlu olur…

Eşler de SAKİNLEŞME yeridir, yurdudur.
Günün bütün stresi eşler ile gider. Bir bakışla gider, bir dokunuşla gider, bir sözle gider…

Rabbimiz böyle ifade ettiğine göre bunun ayıplanacak bir yönü yoktur. Eşlerin de teskin edici özellikte olması lazım. Nasıl mı?

Evler de pencere olmazsa ev SAKİNLEŞME/dinlenme yeri olabilir mi?
Kapı olmazsa, çatı olmazsa, perde olmazsa.. Mevsimine göre sıcak ya da soğuk olmazsa sakinleşme/dinlenme yeri olabilir mi?

Eşler de öyle… Bakımlı olmazsa, yorgun argın gelen eşini bir perde gibi örtmezse, dışarıda üşüyen eşine bir yorgan olmazsa, onu içine alacak ev olmazsa eşler SAKİNLEŞME/dinlenme yeri olabilir mi? Teskin edici olabilir mi?

Eşler ayıp örtücü olacak ev gibi..
Kusur örtücü olacak perde gibi..
Sır saklayacak kapı gibi..
Isıtacak ev gibi..
Serinletecek, nefes aldıracak pencere gibi..

Ama malesef dışarıda gün boyu yorulan eş, eve gelince de sakinleşecek ortam, sakinleştirici eş bulamaz ise evin dışı ile içi hiç fark etmemiş olacak…

Ey evdeki eşler.. Sizler de sakinleştiricisiniz, bulunduğunuz ev de sakinleştirici..
Kıymetinizi bilin ve sakinleştirici özelliğinizi gösterin…

Eğer bir erkek sokakta, pazarda, işte sakinleşiyorsa eşlerin sonu gelmiştir..

Benden söylemesi

Murat Padak