Murat Padak | Kişisel Web Sayfası

Birbiriyle yarışan GLADYATÖR çocuklar!

Birbiriyle yarışan GLADYATÖR çocuklar!

Çocuklarını öldüren sadece cahiliye dönemi insanları mı?

Doğmamış çocuğunu kürtaj ile alanlar cahiliye dönemi insanı mı?

Yeni doğan bebeğini tuvalete terk edip gidenler de cahiliye dönemi insanları mı?

Bir haftalık bebeği çöp kutusuna atan, gece vakti sokağa terk eden, duvar dibine bırakıp kaçanlar da cahiliye döneminde mi kaldı?

Çocuklarına bakamama kaygısı yüzünden çocuklarını öldüren insanlar bitti mi sanıyorsunuz?

Sınavlarda düşük puan almasın diye gece uyutmayan, gündüz oynatmayan, hafta sonu zorla kurslara gönderen anne babalar da çocuklarını öldürmüyor mü?

Birinci olamadığı için intihar eden, iyi bir puan alamadığı için intihar eden, iyi bir liseye yerleşemediği için kendisini asan, iyi bir üniversitede okuyamadığı için kendisini asan, sınav kaygısı nedeniyle kendisini öldüren çocukların gerçek katilleri kim acaba?

Çocuklar çalışmasın diye çocuk hak savunuculuğu yapanlar sınav, okul, kurs arasında kalan ve çocukluk dönemini göremeyen çocuklar için ne yapıyor acaba?

Çocuklarının ileride işsiz güçsüz kalmaması için zorla okutanlar ve onları erken yaşta stres ve baskı altında tutan ebeveynlerin, okulların, devletin hiç mi suçu yok?

Çocuklarını geçim, geçinme, iş, meslek, kendi ayakları üzerinde durma, kariyer yüzünden, onların ruhlarını, çocukluklarını, heyecanlarını, sevecen yanlarını, tebessümlerini öldürenler kim acaba?

Çocuklarının ahlakını öldüren ama fizik, kimya ve matematik birincisi yapan anne babalar çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmiş sayılıyor mu?

Çocukların içindeki ruh ve manevi hava ölmüşse bedeni yaşamışsa ona yaşam denir mi?

Sınavlar yüzünden misafirliğe gitmeyen, misafir geldiği zaman da odasından çıkmayan, akraba ve aile dostlarını tanımayan, hafta sonlarını da bilgi beceri kursları, yaz tatilinde de yüzme, saz, bale, futbol kursları ile geçiren ve duyarsız bir şekilde büyüyen bir nesilden ne bekliyoruz?

Çocuklarımızı yatıştırmayalım birbirleriyle!
Onların yarışa değil, birinciliğe değil, barışa, sevgiye ve dostluğa ihtiyacı var.
Okul yarışlarında çocuğunuz sonuncu olsun ama sizin çocuğunuz olsun. Sizi sevsin, size saygı göstersin, misafirlere merhaba desin, amca, dayı, teyze, hala, nene, dede ve akraba nedir bilsin.

Karneler, başarı belgeleri, takdir ve teşekkür belgeleri çocuklarımızın aldığı bilgi düzeyini ölçer. Çocuklarımızın kişilik, ahlak, edep, iffet ve saygısını ölçmez.

Murat Padak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz