Murat Padak | Kişisel Web Sayfası

Hadislerin Kur’an’a arz edilmesi

Hadislerin Kur’an’a arz edilmesi

Hadisleri Kuran’a arz etmek gerekir deyip birçok hadisi inkâr edenler.

Günümüzde en popüler hadis inkârcılığı örneğidir. Bu kimseler görünürde veya konuşmalarında açıktan açığa hadis inkârında bulunmazlar.

Ancak ikide bir gündeme getirdikleri hadislerin Kuran’a arz edilmesi söylemiyle istedikleri hadisi inkâr ederler.

Bunu yaparken de: “Ben inkâr etmedim. Kuran’a arz ettim. Uydurma olduğu ortaya çıktı” gibi söylemlerde bulunurlar.

Bunların kendilerine ilke olarak aldıkları ise ne gariptir ki, yine bir hadistir. Yani ellerine bir hadisi silah olarak alıp istedikleri hadisi yok ediyorlar.

Bu grupta olan kimseler hadis uydurma faaliyetine şiddetle karşı çıktıkları halde kendileri de maalesef uydurma hadisleri silah gibi kullanırlar.

Örneğin: “Benden size bir hadis gelirse onu Kuran’a arz edin. Eğer Kuran’a uyarsa onu söylemişimdir. Eğer Kuran’a uymazsa o söz bana ait değildir.” Bu hadis, hadis otoritelerinin tamamına yakını tarafından uydurma olarak nakledilmiştir.

Öyle ki, geçtiği kaynakta bile uydurma ve iftira olduğu söylenmiştir. Ama buna rağmen bu hadisi kullanarak Kuran’a uymadığı gerekçesiyle Buhari, Müslim ve diğer Sahih kaynakların hadislerini inkar etmektedirler. Yine bir garabet ki, İmam Malik 179, İmam Şafi 204, Ahmed b. Hanbel 241, Buhari 256, Müslim 261, Davud Tayalisi 204, Ebu Hanife 150 tarihlerinde vefat etmiştir.

Ama bu gruptaki kimselerin hadis konusunda sürekli olarak tekrarladıkları “Hadis 200 yıl sonra yazıldı. Bundan dolayı hadislerin sıhhati problemlidir…” gibi söylemleri anlamak da zor!

Zira kendilerine kalkan yaptıkları uydurma hadisin ilk kaynağı 385 vefat tarihli Darekutni’dir.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz