Murat Padak | Kişisel Web Sayfası

İlim Adamlarına Saygısızlık Diz Boyu

İlim Adamlarına Saygısızlık Diz Boyu
Tıp fakültesi altı yıldır. Oradan mezun olan biri önce PRATİSYEN hekim olarak göreve başlar. Ufak tefek hastalıkları tanır, ilaçları tanır, hastaları tanır. Bir müddet sonra tecrübeli olur ve uzmanlık sınavına girerek UZMAN DOKTOR unvanı alır. Artık hastayı daha iyi, hastalığı daha iyi, ilaçları daha iyi tanır ve pratisyen doktora nispeten daha ağır vakalara bakar. Bu alandaki kabiliyeti artınca ve el yatkınlığı da varsa OPERATÖR DOKTOR olur. Artık ameliyat yapabilir. İlaçları karşılaştırabilir, hastaların öykülerine göre farklı tedavi yöntemleri geliştirebilir. Bu aşamalardan sonra PROFESÖR DOKTOR unvanı alır. Artık hastayı görür görmez derdini anlar. İlaçları eleştirir, ilaçların eksik ve yanlış yönlerini bilir.
Tıp alanında pratisyen hekim, profesör olan hekime saygı gösterir. Onun bilgi, birikim ve tecrübelerinden istifade eder. Onun ilmine güvenir, ona yorum yaparken dikkat eder…
Din alanında ise haftada üç beş saat Hadis dersi, Tefsir dersi vb. ile mezun olan İmam hatip lisesi mezunu, Hadis profesörlerine Tefsir profesörlerine saygı göstermiyor. Hadis veya Tefsir profesörlerinin paylaşımlarına akla hayale ziyan yorumlar yapıyor.
Hiçbir hadis kitabını ya da tefsir kitabını baştan sona okumadığı halde hadisleri reddediyor ya da tam aksine hepsini kabul ediyor.
Hadis ya da Tefsir ile ilgili parçalar halinde beş on tane birbirinden kopuk video dinliyor, ondan sonra hadis ve tefsir külliyatını eleştiriyor.
Bu durum sadece reddedenler açısından değil, kabul edenler açısından da aynıdır.
Tıpta Üniversiteden yeni mezun olan bir öğrencinin tıp profesörlerini eleştirmesi ne kadar yanlış bir tutumsa – ki bu yok denecek kadar azdır – aynı şekilde değil İlahiyat fakültesinden mezun, İhl’den yeni mezunların Muhaddis ve Müfessirleri eleştirmesi de o kadar yanlıştır. Ama malesef bizdeki durum çok vahim.
Türkiye’nin önemli ilim adamlarının paylaşımlarının altında yapılan yorumları takip ediyorum. Çok üzücü durumlarla karşılaşıyorum. Yorum yapanların profiline bakınca malesef durumun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkıyor. Bir kaç örnek
-“Sizler ehli sünnet adı altında hurafe dağıtıyorsunuz” diye yorum yapan kızın profiline bakıyorsun: evlenmediği halde nişanlısı ile sarmaş dolaş
-“Kuran neyinize yetmiyor, hadisler hep emevi işi” diye yorum yapan gencin profiline bakıyorsun: Ağzından sigara, nargile eksik olmuyor, yüzlerce futbol sayfası takip ediyor, kızlarla sarmaş dolaş
Malesef durum bu söylediğim ve yumuşatarak örneklendirdiğimden daha da vahim!
Alimlere konuşun, yazın diyorlar. Konuşan ve yazan Alime de demediklerini bırakmıyorlar.
Murat PADAK
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz