Murat Padak | Kişisel Web Sayfası

Kimsesizler mezarlığına gömülmemek için topluma katılalım

Kimsesizler mezarlığına gömülmemek için topluma katılalım

Zekeriya Rabbine nida etti: Rabbim beni yalnız bırakma! Sen geride kalanlara sahip çıkanların en hayırlısısın! Enbiya 89

Gittikçe yalnızlık hastası oluyoruz.
Yalnız yatmak, yalnız kalkmak, yalnız gezmek ve yalnız bir hayata sarılmak günümüz hastalığı.
Bu hastalığın en büyük belirtisi de toplum içinde nasıl hareket etmesi gerektiğini bilmemektir. Zira herkes bencil bir tutum sergileyerek toplumun dişlilerini bozuyor. Yalnız kalmak ve yalnız yaşamak bir nimet değil, bir hastalıktır.
İnsan yalnızken daha saldırgan, daha sinirli, daha asabi, daha günah işleme meyillisi, daha itici ve daha yalnızdır. Öldüğünden komşusunun haberi olmadığı gibi aile fertleri de ya polisten ya da haber kanalları aracılığıyla öğreniyor.
Yalnız insanlar otobüste tek başına oturmayı ister, kimsenin yanına oturmaması için ümit besler. Bankta tek başına ortaya oturur ki, oraya başkası oturmasın. Koluna saat bile takmaz ki, kimse saati sormasın. Tüm işlerini kendisi yapmaya çalışır. Aldığı kıyafetlerin başka bir tekini bulmak bile imkansızdır. Kimsede olmayan bir kıyafet alma, ayakkabı alma, kimsenin bulamayacağı bir eşya alma bu hastalığın belirtisidir.

Halbuki dinimiz yalnızlık düşmanıdır. Tek başına yolculuk yapmayı mekruh görür, evlenmeyi sünnet sayar, çoluk çocuğa karışmayı iftihar olarak görür, namazı cemaat ile kılmayı daha sevap görür. Bayram, Cuma namazlarını cemaat ile kılmayı zorunluluk olarak görür. Teravih namazını da bu manada değerlendirmek gerekir. Topluluk halinde hareket etmek dinimizin en önemli isteklerinden biridir.

Kimsesizler mezarlığına gömülmemek için topluma katılalım.

Murat Padak

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz