Murat Padak | Kişisel Web Sayfası

On Dördüncü Cüz

On Dördüncü Cüz

Kuranı tanıyalım (14)

On Dördüncü Cüz

1. Bu cüzde iki tane Sûre vardır. Hicr Sûresi ve Nahl Sûresi

2. Hicr, Hazreti Salih’in kavminin yaşadığı yerin ismidir. Sûre 99 ayettir. Mekke’de nazil olmuş ve ana konusu tevhiddir.

3. 1-25 ayetler arasında Kuran’ın Allah tarafından indirilmiş olduğu ve Allah tarafından korunacağı anlatılır. Müşriklerin, inanmak istemeyenlerin hakikatı gözleriyle dahi görseler inanmayacakları da vurgulanır.

4. 26-48 ayetler arasında insanın yaratılış kıssası anlatılır. İblis’in Adem’e saygı secdesi yapmadığı, bundan dolayı lanete uğradığı, ona İhlaslı insanlar hariç herkesin uyacağı ama ceza olarak da cehenneme girecekleri özellikle vurgulanır.

5. 49-77 ayetler arasında ise Hazreti İbrahim’e gelen meleklerden bahsedilir. Bu melekler insan suretinde gelirler. Hazreti ibrahim bunların melek olduğunu bilmediği için onlara etli bir yemek yapar. Sofrayı kurar. Melekler yemek için ellerini sofraya uzatmazlar. Hazreti ibrahim onların melek olduğunu anlar ve korkar. Onlar ise korkmaması gerektiğini söylerler. Lut’un halkını helak etmek için görevli melekler olduklarını söylerler. Ve oradan da Lut peygamberin yanına giderler. Ayetlerin devamında Lut’un yanına gittiklerini onunla konuştukları, sabah erkenden şehri terk etmesi gerektiğini söylerler. Lut ve iman eden bazıları şehri gizlice terk ederler. Lut’un karısı da iman etmediği için o da azaptan nasibini alır.

6. 78-90 ayetleri arasındaki ise Sûrenin de ismi olan Hicr halkının azap edilmesinden bahsedilir. Hazreti peygambere, bunlar için üzülmeye değmeyeceği uyarısı yapılır.

7. 91-99 ayetleri arasında Kuran’ı bölük pörçük yapanlara yani birazını kabul edip birazını kabul etmeyenlere hesap sorulacağı anlatılır. Son nefesini verinceye kadar Rabbine ibadet et, denilerek Sûre biter.

Nahl Sûresi 

8. Nahl bal arısı demektir. 68. Âyette bal arısına bal yapma görevi verildiği geçer. Sûre bu isimle meşhur olmuştur.

9. 128 ayettir. Mekke’de nazil olmuş ve ana konusu tevhiddir.

10. 1-22 ayetleri arasında Allah teâlânın yarattığı canlılardan söz edilir. Değişik türde canlıların insanın hizmetine verildiği vurgulanır. Ayrıca suların da Allah’ın izniyle bulutlardan geldiği, göklerin ve yerin üstünde bulunan herşeyin insanın hizmetine verildiği de anlatılır. Deniz ürünlerine vurgu yapılır ve sonrasında bunları Allah yarattı ama Allah yerine koyduğunuz tanrılar hiç bir şey yaratmadı denilerek tevhide vurgu yapılır.

11. 23-34 ayetler arasında ise bazı insanların hem kendi günahlarının hem de başkasının da günahına ortak olacağı, iyilerin canını almakla görevli rahmet meleklerini, kötülerin canını almakla görevli azap meleklerinin olduğu anlatılır.

12. 35-64 ayetler arasında müşriklerin bazı davranışlarına değinilir. Onların yanlış yolda oldukları, bir ilah varken birden fazlasına hangi akılla inandıklarına taaccüp edilir.

13. 65-72 ayetlerde Allah teâlâ verdiği bazı nimetlerden söz eder. Yağmur, bal, değişik türde canlılar, evlat, torun gibi nimetler bahsedilir.

14. 73-77 ayetler arasında Allah teâlâ örnekler vererek doğru yolda olan ile yanlış yolda olanların bir olmadığını anlatır.

15. 78-89 ayetler arasında Allah teâlâ verdiği başka nimetlerden söz eder. Bir bebeğin öğrenme kabiliyeti, kuşların uçması, evlerden, yün nimetinden ve benzeri nimetlerden söz edilir. Kafirlerin bu nimetleri görmezden geldiği anlatılır.

16. 90-100 ayetler arasında ise Allah teâlâ verdiği nimetlere karşılık insanlardan istediklerini açıklar. Adil olun, iyi davranın, yakın akrabaya yardım edin. Fuhuştan uzak durun. Sözlerinizi yerine getirin. Allah’ın âyetlerini ucuz değerlere değiştirmeyin vb.

17. 101-110 ayetler arasında Kuran’ın Allah’ın izniyle indiği, değiştirmek sadece onun elindedir. İnançsızların Kuran’ın ilahi değil de beşeri bir kitap olduğunu iddia etmeleri, imamı olduğu halde baskı gören ve kalbi imanla dolu olanların ağızlarından çıkan sözlerin imanlarına zarar vermeyeceği anlatılır.

18. 111-119 ayetler arasında Allah’ın verdiği nimetlere karşılık nankör olan toplumların azap göreceği, Allah’ın bu kadar nimet vermesinin yanı sıra domuz gibi, kan gibi, leş gibi şeyleri de haram kıldığı anlatılır.

19. 120-128 âyetler arasında ise Hazreti İbrahim’in tek başına bir ümmet olduğu, zira her nimete karşılık şükreden biri olduğu anlatılır. Ayrıca Rabbin yoluna hikmetle, güzel öğütler ile çağrılması gerektiğinde de vurgulanır. Sabır ve takva tavsiye edilerek Sûre ve cüz biter.

Not: Yazan Murat Padak 
Şanlıurfa İbrahim Halilullah Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi 

Ticari amaçlar dışında kitapçık olarak çoğaltılmasına izin veriyorum. Ancak ticari amaçla basılmasına asla müsaade etmiyorum.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz